Nedendir bilinmez, dünya üzerindeki soydaşlarımızı yeterince tanımıyoruz. Ya çok geniş bir alana yayıldığımızdan ya da bazı ücra bölgelerdeki soydaşlarımızın seslerini pek duymadığımızdan olsa gerek, pek çoğunun ismi bile bilinmez. Başkurtlar da bu örneğe uyan, soydaşları tarafından pek bilinmeyen bir Türk topluluğudur. Dilerseniz Başkurtları biraz daha yakından tanıyalım.
Başkurt Türkleri Kimdir?
Başkurt ya da Başkırt denilen Türk Topluluğu, günümüzde Rusya sınırları içinde yer alan ve Sibirya’ya bir hayli yakın konumda bulunan bir Türk topluluğudur. İsimlerinin Başkurt olarak ortaya çıkmasını bazıları Türk mitolojisindeki Bozkurt figürüne bağlarken, bazıları da Beş Ogur sözcüğünden türediğini iddia etmişlerdir.
Aslında bu boydan olan insanların tarih içerisinde farklı bölgelere dağıldığı da olmuştur. Örneğin Rusya’nın haricinde Kazakistan Bölgesi’nde hâlâ yüzbinlerce Başkurt olduğu bilinmektedir.

Ural Dağları’nı kendilerine mesken edinen, burada tabiatla iç içe ve zorlu bir hayat süren Başkurtlar, bazı Türk boylarının aksine kendi bölgelerini terk etmemişler ve binlerce yıldır aynı topraklara hayat vermişlerdir.
Günümüzde sadece Başkurdistan’da yaklaşık 1.000.000 Başkurt Türkü yaşamaktadır.
Başkurtların İnancı
12.yüzyıla kadar Şamanist olan bu Türk topluluğu, Moğollar’ın bir kolu olan Altın Orda Devleti döneminde Müslüman olmuşlardır. Orta Asya’daki pek çok Türk Milleti gibi 17.yy’dan itibaren Rus istilâlarına uğrayan Başkurt yurdu, uzun yüzyıllar boyunca istiklâl mücadelelerine ve isyanlara tanık olmuştur.

Altın Orda hâkimiyetinin bitiminden sonra Yıyın adı verilen bir kurultayda seçtikleri bir başbuğ ve oniki bey tarafından idare olunan Başkurtlar, Ruslar’a karşı defalarca ayaklanmışlar ve bağımsızlıklarını geri almaya çalışmışlardır. Bu ayaklanmaların en ünlüsü Seyit Batır tarafından başlatılan (1664) Seyit İsyanı’dır.
Sayıca pek az oldukları için tam bağımsızlıklarını bir türlü kazanamamalarına rağmen Başkurtların ısrarla isyanlar çıkarmaları, damarlarındaki Türklük kanının onları ne kadar huzursuz ettiğinin kanıtıdır. Rus esaretini kendilerine yediremeyen Başkurtlar, hayatları pahasına defalarca ayaklanmışlar ve istiklâl yolunda pek ağır bedeller ödemişlerdir.
Başkurt Türklerinin Bağımsızlık Mücadelesi

Ahmet Zeki Velidi Togan
Özellikle Rusya’da Ekim Devrimi’nden sonra Çarlık Sistemi’nin yıkılmasını fırsat bilen kandaşlarımız, Ahmet Zeki Velidi (Togan) önderliğinde bağımsızlıklarını ilan etmişler ve 8 Aralık 1917’de yaptıkları Başkurt Seçmen Kurultayı’yla bunu tüm dünyaya ilan etmişlerdir. Peki yeni kurulan Sovyet Rusya bunu kabul etmiş midir? Elbette ki hayır. 1920 yılında, Rus Merkezi İcra Komitesi Başkurtlar’ın özerkliğinin dâhi kabul edilmediğini ilan etmiştir.
Sovyetler’in dağılmasından sonra da bağımsızlık haklarını arayan Başkurtlar, 1992 yılında sağlanan Federal Antlaşma’ya imza atarak, Rusya içinde özerk (yarı bağımsız) bir devlet olduklarını kabul ettirmişlerdir. Sibirya’nın soğuğu, istiklâl ateşini hiç söndürememiştir. Kim bilir, belki gün gelir Büyük Turan İmparatorluğu içinde Başkurt kardeşlerimiz de yerini alır.