Çarşamba, Kasım 29, 2023
Ana SayfaKültürTürklerde Mitoloji, Efsane ve Destan Geleneği

Türklerde Mitoloji, Efsane ve Destan Geleneği

Tarihte adı geçmeyen, artık unutulmuş büyük kahramanlara ait efsaneler mitolojinin kadrosuna girer. Tarihte yaşadığını bildiğimiz kişilere ait efsaneler ise destan, yani legendedir. Bu açık tanıma göre Oğuz Kağan Destanı bir destan değil mitolojidir.


Mitoloji araştırmalarının konusu yalnızca kahramanlıktan ibaret değildir. Efsanelerin şimdiye kadar birçok tanımı yapılmıştır. Bunlardan en açık olanlardan biri E.A. Gardner’in yaptığı mitoloji tanımı: 

“Tabiat varlıkları ve olaylarına kişilik vermek suretiyle anlatma şeklidir.”

Araştırmacılar, efsaneleri inceleyen bir ilim kolu olarak mitolojinin, sadece bir milletin veya akraba toplumlara ait efsanelerinin bir bütün halinde incelenmesi olduğunu söylerler. Destanlar ulusların hayatını etkileyen göç, savaş, kıtlık gibi doğal afetlere olağanüstü unsurlar katarak anlatan edebiyat türüdür. Ait oldukları ulusların özelliklerini, sosyal yapılarını, inançlarını, aile yapılarını, gelenek ve göreneklerini yansıtır.

Destanlar kuşaktan kuşağa, ağızdan ağıza aktarılarak geldiği için anonim ve sözlü edebiyat ürünleridir.

Destanlarda kağan, han, hakan ve seçkin kişiler, Tanrı, Tanrıça gibi kutsal varlıklar vardır. Bu kişiler olağanüstü özelliklere sahiptir, kurtarıcıdır, liderdir. Destanlar milletlerin tarihini halk gözüyle görülen, halk ruhuyla hissedilen, halk hayalinde masallaştırılan şekillerdir.

Altay Türklerinin Yaratılış Efsanesi


Birçok farklı yaratılış efsanesi olmakla birlikte, bunların içinde en önemlisi ve en büyüğü Altay Türklerine ait efsanelerdir.

Altay yaratılış efsanesi, Altay Türkleri arasında 19. yüzyılda W. Radloff tarafından derlenmiştir.

Altay Türklerinin uzun süre Moğol egemenliğinde kalmalarından dolayı Moğol etkisi düşünülür. Fakat Moğol dinine ait izler görülmez. Daha çok İran kültürünün etkisi görülür. Bunun nedeni de Göktürkler den önce Türkler arasında İran etkisi ve kültür ilişkisi olmasıdır.

Altay yaratılış efsanelerinin ikinci önemli unsuru ise Maniheizm dini olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bunların en üstünde ve en önemli etki de eski Orta Asya adetleri ve inançları ile kaynaştırılmış olmasıdır.Bu efsanelerde Türkler tarafından benimsenmiş eski inançların özellikle de Şamanizm’in izleri görülür.

Göktürk Destanları


1.Bozkurt Destanı

Göktürklerin dişi bir kurttan türeyişlerini anlatır.

2.Ergenekon Destanı:

Destan adını, Türklerin yüzyıllarca tarım yaparak, avlanarak, maden işleyerek yaşayıp çoğaldıkları etrafı aşılmaz dağlarla çevrili kutsal bir yer olan Ergenekon’dan almaktadır.

Ergenekon Destanı tarihsel olaylarla örtüşür. Gerek destanda ana tema olarak önemli yer tutan demircilik, gerekse Ergenekon adının yakıştırıldığı coğrafi mekân, Hun birliğinin dağılmasından sonra Göktürklerin Altay dağları çevresine çekilip demircilik yaparak yaşadıkları yerlerle paralellik göstermektedir.

Uygur Destanları


Türeyiş Destanı:

Birçok destanda ortak motif olarak görülen bozkurt motifi türeyiş destanında soyu başlatan unsur olarak karşımıza çıkar.

Uygurların türeyiş efsaneleri ile ilgili en önemli kaynaklardan birisi İran tarihçisi Cüveynî tarafından yazılmış eserdir.

İkinci en önemli kaynak da son Uygur hükümdarlarından Temür-Buka adına dikilmiş olan Çince mezar taşı yazıtıdır. Bu yazıtın metni sonradan özet olarak Çin tarihine geçmiş, Batılı bazı araştırmacılar bu özet bilgileri Çinceden aktarmışlardır.

Bu mezar taşı yazıtının tam olarak ilk tercümesi Bahaeddin Ögel tarafından bilim dünyasına sunulmuştur. (Sino-Turcica, Taipei, 1964)

Oğuz Kağan Destanı


Oğuz Kağan Destanı Türklerin büyük devletlerine ve cihan imparatorluklarına ait bir destandır. 
Binlerce yıl üç kıta üzerinde Türk kavimleri ve Türk ozanlarının alık ve duygularında yaşatıla gelmiştir. Bugün bize kadar gelmiş Oğuz destanları tam bir mitoloji değildir. Bazı sembollerle farklı şeyler anlatılmak istenmiştir.

Oğuz Kağan Destanının konusu “Türk töresinin kuruluşudur.”Türk milleti ve Türk devletinin düzeni ile disiplini bu destanda anlatılmıştır.

Oğuz Kağan Destanı, 13. yüzyılda Uygur Türkçesiyle yazıya geçirilmiştir

BENZER İÇERİKLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler