Cuma, Nisan 19, 2024
Ana SayfaTarihTürkiye’deki Türkistan Mirası, Özbekler Tekkesi

Türkiye’deki Türkistan Mirası, Özbekler Tekkesi

Özbekler Tekkesi, 18. yüzyılda Orta Asya’dan hacca gitmek için yola çıkan ve Mekke’ye İstanbul üzerinden ulaşmak isteyenlerin misafir edilmeleri maksadıyla inşa edilmiş bir Nakşibendi dergahıdır.



Özbekler Tekkesi
, 1755’te Maraş Valisi Abdullah Paşa tarafından kuruldu. 19. asırda Sultan Abdülmecid ve Abdülhamid tarafından restore ettirildi, büyütüldü ve tam teşekküllü bir dergah heline getirildi. Orta Asya’dan İstanbul’a gelen hacı adaylarının konaklama mekanı olmasının yanı sıra, İstanbul’da pek bilinmeyen ve Orta Asya’ya mahsus “Ahmed Yesevî” sistemini de temsil ediyordu.

Üsküdar’daki tekkede 1855 ile 1904 seneleri arasında, yani tam 49 sene boyunca şeyhlik yapan İbrahim Edhem Efendi, tekkesini bir ilim ve sanat merkezi haline getirdi. O devrin önde gelen ilim adamları ve sanatçılar, tekkenin müdavimi oldular.

Milli Mücadele tarihindeki yeri

Özbekler Tekkesinin, Milli Mücadele tarihinde önemli bir yeri vardı. Kuvâ-yı Milliye’ye katılmak isteyen çok sayıda milliyetçi, gizli direniş teşkilatı tarafından ve Özbekler Tekkesi üzerinden Anadolu’ya gönderilmişlerdi. Tekkenin son şeyhi olan Atâ Efendi, işgal yıllarında direniş maksadıyla kurulan Karakol Teşkilatı’nın önde gelen mensuplarındandı. Şeyhliğini yaptığı tekkeyi, Kuvâ-yı Milliye’ye katılabilmek için Anadolu’ya varmak isteyenlerin ilk durağı haline getirmiş, gündüzleri şehirde dolaşarak halkı sabra davet edip zaferin eninde sonunda kazanılacağı konusunda iknaya çalışmış, geceleri de tekkesinden Anadolu’ya geçişleri sağlamıştı. 

Üsküdar’a geçen vatanperverler öncelikle Özbekler Tekkesine gelir ve burada misafir olarak kalırlardı. Yine burada yapılan planlama ve sevk ile Ankara’ya olan yolculuklarına devam ederlerdi. Harbiye Nazırı Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan ve Halide Edib Adıvar, Mehmed Akif Ersoy, Hamdullah Suphi (Tanrıöver), eski meclis-i mebûsan başkanı Celâleddin Arif Bey, Yunus Nadi, Miralay Kâzım(Orbay), Erzurum mebusları Hüseyin Avni, Necâti, Zihni ve Necip Beyler, Sakallı Nureddin Paşa, erkan-ı harbiye kaymakamı Seyfi, Binbaşı Saffet (Arıkan), Çerkes Edhem’in kardeşi Saruhan Mebusu Binbaşı Reşit, Hüsrev(Gerede), polis merkezi memurlarından Manastırlı Nuri (Conker) gibi önemli kişiler Özbekler Tekkesi üzerinden Ankara’ya gitmişti. Tekke bu tür faaliyetlerinden dolayı zaman zaman İngiliz ve İtalyan askerlerinin baskınlarına maruz kalmıştı. Aynı zamanda bir haberleşme merkezi olarak da çalışan tekke, İstanbul ile Ankara arasındaki haberleşmenin büyük bir bölümünü kendi üzerinden sağlıyordu.


Kurtuluş Savaşı sürecinde böyle önemli bir yeri olan Özbekler Tekkesi Cumhuriyet döneminde de faaliyetlerine devam etti. 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan kanun ile Tekke ve Zaviyeler kapatıldı ve değerli eşyaları Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredildi. Ancak Özbekler Tekkesi bu uygulamanın dışında kaldı. 18 Aralık 2006 yılında Milli Gazete’de Özbekler Tekkesiyle ilgili yazı yazan Oray Eğin, tekkenin kapatılmama sebeplerinden biri olarak dış bağlantılı olduğunu iddia etmiştir. Tekkenin son şeyhi olan Ata Efendinin İlluminati cemiyeti üyesi 33. dereceli mason olduğunu iddia etmiş ve 1994 yılında tekkede Münir Ertegün Tarih Araştırma Vakfı’nın açılışı Amerika Birleşik Devletleri eski meşhur Dış İşleri Bakanı Henry Kissinger tarafından gerçekleştirilmesi dolayısıyla tekkenin şüpheli olduğunu iddia etmişti.

Cumhuriyet döneminde de faaliyetine devam eden Özbekler Tekkesi, tekkenin şeyhlerinin soyundan gelen ve Amerika’nın önde gelen müzik yapım şirketlerinden Atlantic Records’un sahibi Ahmet Ertegün, 2006’daki ölümünden önce, boğaz sırtlarındaki 17 dönümlük arazi üzerindeki 21 odalık muhteşem mekânı “müze dışında herhangi bir amaçla kullanılmaması” şartıyla büyük paralar harcayarak restore ettirdi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devretti. Lakin günümüzde bilinmeyen sebeplerden ötürü tekke Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Araştırma ve Eğitim Vakfı’na (ISAR) kiraya verilmiş ve İSAR Özbekler Tekkesi İhtisas Merkezi olarak hizmet vermektedir.

Tekkenin bahçesinde bulunan aile mezarlığı


Özbekler Tekkesi sadece sanatçılar ve bilim adamları yetiştirmedi, şeyh ailesinden de tanınmış birçok isim çıktı. Mesela, Lozan görüşmelerine Ankara’nın hukuk müşaviri olarak katılan, daha sonra Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğini yapan, cenazesi 1946’da Missouri gemisi ile İstanbul’a getirilen ve ismi tekkenin bulunduğu sokağa verilen Münir Ertegün, Özbekler’in meşhur şeyhi İbrahim Edhem’in torunu idi ve tekkeye defnedildi. Onun oğlu ve Amerika’nın önde gelen müzik yapımcılarından olan Ahmet Ertegün’ü de New York’ta 2006’da vefat edince dedelerinin yanına, Özbekler Tekkesi’ne defnettiler.

BENZER İÇERİKLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler