Yeni Özbek şiirinin kurucusu Abdülhamid Süleymanoğlu Çolpan, yalnız Özbekistan’da değil bütün Türkistan’da sanatçı ve mazlum bir mücadele adamı, “Ceditçi” bir münevver olarak tanınmaktadır.
Abdülhamid Süleymanoğlu Çolpan kimdir?
1938 yılında “milliyetçilik ve Türkçülük yapma”,”halk düşmanı olmak” Marksist optimizme yüz vermemek” suçlarıyla öldürülen Çolpan, 1897 yılında Andican’da dünyaya geldi. Oldukça varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Çolpan, ilk eğitimini Taşkent ve Andican’da gördü. Farsça, Rusça, İngilizce ve Arapçayı oldukça ileri seviyede bilen Çolpan, Fuzuli, Sadi, Mevlana gibi klasikleri okuyup yakından tanımıştır.Türkiye Türkçe’sini de öğrenen Çolpan Türk edebiyatını yakından takip edip okumaya da başlamıştır.
Özbek Şair Abdülhamid Süleymanoğlu Çolpan
Bu dönemde İsmail Gaspıralı’nınCeditçi fikirlerinden etkilenmiştir. Münevver Kaari, Mahmud Hoca Behbudi gibi isimler Çolpanüzerinde önemli izler bırakmıştır.
Çolpan’ın asıl edebi faaliyetleri 1920’li yıllarda başlamıştır. Yeni Özbek edebiyatına harikulade eserler kazandırmıştır. İlk şiirleri “Özbek Yaş Şiirleri” antolojisinde yer alır. Daha sonra ise Oyganış, Bulaklar, Tan Sırları adlı kitaplarıyla neşrettiği şiirler milli sembolizmin örneği olarak dikkatleri çekmiştir.
Abdülhamid Süleymanoğlu Çolpan, Türkistan’ın sembol şahsiyetlerinden biri olmayı başarmıştır.
Başta şiir olmak üzere hikaye, roman, tiyatro, tercüme alanlarında eserler kaleme almıştır.
Çolpan şiirin yanı sıra en çok tiyatro ile uğraşmıştır. Tercümelerinin çoğu tiyatro eserleridir. Tiyatro eserlerinde tarihi ve sosyal konularla inkılap hareketlerine yer vermiştir.
Çolpan çok sayıda makale de kaleme almış ve bu makalelerden Orta Asya, Türkistan, Türk tarihi hakkında yazdığı bazı makaleleri Zeki Veledi Togan tarafından neşredilmiştir.
Çolpan 1930’lu yıllarda bir çok kez sorguya çekilmiştir. “Özbek milliyetçiliği yapmak” ve “halkın Sovyetleştirilmesine engel olmak” suçlarıyla tutuklanmıştır.
Taşkent’te Turan Tiyatrosu’nda halka hitap eden Çolpan, itirafa ve kendisini tenkide yanaşmaz. Tavizsiz bir biçimde korkusuzca konuşur.
Bunun üzerine Çolpan, çeşitli suçlar bahane edilerek tekrar tutuklanmıştır.
Raporlara göre ise Abdülhamid Süleymanoğlu Çolpan, 4 Ekim 1938 tarihinde Taşkent’te öldürülür. Bu konuda kimseye bilgi verilmez.
1 Ağustos 1957 de Yüksek mahkeme tarafından suçlu olmadığı belirtilmiş ve resmi olarak affedilmiştir. Ancak ölümünün nasıl ve ne şekilde olduğu konusu ise hala karanlıktır.