Türkolog, yazar, tarihçi ve fikir adamı Hüseyin Nihal Atsız, Türk Milliyetçiliğinin en önde gelen isimlerinden birisidir.
Hüseyin Nihal Atsız’ın hayatı, fikirleri ve mücadelesi
Hüseyin Nihal Atsız, 12 Ocak 1905 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Babası bir deniz subayı olan Atsız, ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra Askeri Terbiye’ye yazılmıştır. Burada daha 3. sınıfta iken Arap kökenli bir subaya selam vermediği gerekçesi ile okuldan ihraç edilmiştir. Bunun ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne kayıt olmuştur. Buradan mezun olmasının ardından Türkiyat Enstitüsü’nde Fuat Köprülü‘nün asistanı olarak görev yapmaya başlayan Atsız, Zeki Veledi Togan’ın Türk Dil Kurultayı’nda uğradığı saldırı sonrasında bir telgraf çekmiş ve bu telgraf nedeniyle asistanlıktan atılmıştır.
Atsız, dil, tarih ve edebiyat alanında dönemin önde gelen bilim adamlarından ders alma fırsatı yakalamış ve bu alanlarda uzmanlaşmaya çalışmıştır.
Kabataş Erkek lisesinde yardımcı öğretmenlik de yapan Atsız, hem iyi bir idealist hem de iyi bir öğretmen olmaya gayret etmiştir.
Orhun Dergisi’ni neşretmiş ve bu dergide Türk Tarih Kurumu’na eleştirilerde bulunmuş, bunun üzerine Orhun çeşitli gerekçelerle kapatılmıştır. Atsız’ın Boğaziçi Lisesi’ne atanmasının ardından, burada öğretmenlik yaptığı zaman içinde komünizm ve sosyalizme karşı adeta bayrak açmış ve Orhun’u tekrardan kaleme almaya başlamıştır.
Atsız, 1964 yılında, 143 sayı neşredilen komünizm ve sosyalizm karşısındaki adeta kalesi olan “Ötüken” i neşretmeye başlar. Dönemin Adalet Bakanı tarafından yapılan açıklamalara şiddetli bir şekilde eleştiride bulunmasının ardından kendisine dava açılmış ve bu dava neticesinde 15 ay ceza almıştır.
Eğitimci kişiliğinin ardından iyi bir Türkolog, yazar, tarihçi ve fikir adamı olan Atsız, hayatını Türk milliyetçiliğine adamıştır. Hüseyin Nihal Atsız, “Irkçılık-Turancılık” yapmakla suçlanmış, yargılanmış ve türlü işkencelere maruz kalmıştır.
11 Aralık 1975 yılında ani bir şekilde kalp krizi geçiren Atsız, hayatını kaybetmiştir.
Atsız’ın kabri ise Karacaahmet Mezarlığı’nın “Karacaahmet Cem Evi” kapısının hemen girişinde bulunmaktadır.
Hüseyin Nihal Atsız’ın mezarı
Kahramanların Ölümü*
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için…
*(Şehit Tayyareci Kurmay Yüzbaşı Kami’nin hatırası adına kaleme alınmıştır.)