Yazmacılık, elle çizilerek ya da ahşap kalıplardaki desenlerin basılmasıyla yapılan bir tür kumaş süsleme sanatıdır.
Yazma ve Yazmacılığın Tarihi
Anadolu’da tahminen 14. yüzyıldan beri yapıldığı düşünülen yazmacılığın merkezi 15. yüzyıldan itibaren Tokat olarak kabul edilmektedir. Yazmacılığın yoğun olarak yapıldığı iller Tokat, Kastamonu, Mardin, Malatya, Elazığ, Hatay, Gaziantep, Bartın ve İstanbul’dur. Her ilin kendine has desen ve renk çeşitliliği bulunmaktadır.
Yazmacılıkta kalem işi, kalem işi-kalıp tekniği ve kalıp tekniği olmak üzere toplamda üç teknik kullanılmaktadır. Kalıplarda ise genellikle ıhlamur, gürgen, çam, ahlat ağaçları kullanılmaktadır. Ihlamur ağacının yumuşak olması sebebiyle kalıpçılar genellikle bu ağacı tercih etmektedir.

Yazmacılıkta el ile ‘tahta kalıpla baskı’ tekniği git gide ortadan kalkmaktadır. Bu sanatta 600 yıllık bir geçmişi olan Tokat’ta halen bu teknik uygulanmaya devam ediyor. Geçmişten günümüze yazmanın en güzel ve çeşitli örnekleri Tokat’ta verilmiştir. Evliya Çelebi Tokat yazmaları için “Beyaz pembe bezi Diyar-ı Lahor’da yapılmaz. Güya altın gibi mücelladır. Kalemkar basma yüzü, münakkaş perdeleri gayet memduh olur” demiştir.

Çit, yemeni, çember, çevre gibi isimler verilen yazma, Anadolu kadının örtüsü olmakla birlikte, türkülere, manilere de mal olmuştur. Yazma bir Tokat türküsünde şöyle geçmektedir:
Başındaki yazmayı da
Sarıya mı boyadın?
Neden sarardın soldun da
Sevdaya mı uğradın?
Başındaki yazmanın
Çiçekleri solmaz mı ?
Kız açsana yüzünü
Biraz görsem olmaz mı?
Tokat’a Özgü Yazma Desenleri
Tokat’ta Karakalem ve Elvan olmak üzere iki yazma basılmaktadır. Tokat’a özgü motiflerin yanı sıra farklı bölgelerin motifleri de kullanılmaktadır. Tokat içi dolusu, Tokat beşlisi, Tokat elmalısı, Tokat üzümlüsü Tokat’a özgü yazma desenleridir. Şehir merkezinde bulunan “Yazmacılar Hanı” olarak bilinen tarihi Gazioğlu Hanı’nda eski tarihlerden bu yana faaliyet gösteren yazmacılar, bugün şehir çıkışına yapılan Yazmacılar Sitesinde Tokat yazması üretimini sürdürmektedir.