Yeniçeri Ocağı Osmanlı Devleti’nin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatında büyük öneme sahip bir askeri teşkilattır.
14. yüzyıldan itibaren farklı evreler ile şekillenen ve zamanla güçlenen bu teşkilatın ilk olarak I. Murat döneminde, çıkarılan bir ferman üzerine kurulduğu bilinmektedir. Bu fermana göre her beş esirden biri devlet hizmetinde kullanılmak üzere bu ocağa alınacaktı. Özellikle imparatorluğun ilk dönemlerinde savaş alanlarında üstünlük gösteren yeniçeriler, 17. yüzyıldan itibaren devlete başkaldırmaya, isyan etmeye başlamışlardır. Peki, bilinen en büyük yeniçeri isyanları nelerdir?
Tarihteki En Önemli Yeniçeri İsyanları ve Nedenleri
Kanuni Sultan Süleyman’ın Bastırdığı Yeniçeri İsyanı

Yeniçeriler 1525 yılının Mart ayında Kanuni Sultan Süleyman‘a karşı büyük bir isyan hareketi başlatarak şehrin büyük bir kısmını yağmaladılar.
Hain Ahmed Paşa‘nın çıkardığı isyanı bastırmak için vezir-i azam İbrahim Paşa’nın Mısır’a gitmesini fırsat bilen muhalifleri, yeniçeri ağası Mustafa Ağa’yı isyana teşvik ettiler. Bu sırada Kanuni Sultan Süleyman ise avlanmak için gittiği Edirne’den yeni dönmüştü. Sultan’ın ve İbrahim Paşa’nın yokluğunda başlayan isyan hareketi çok kısa sürede şehrin büyük bir bölümüne yayıldı. İbrahim Paşa’nın sarayı ve devlet erkanının konakları dahil olmak üzere şehirde bulunan önemli yapıları yakıp yağmaladılar.
İsyan haberini alır almaz İstanbul’a dönen Kanuni Sultan Süleyman’ın bizzat isyan eden yeniçerilerin karşısına çıktığı ve onlarla dövüştüğü rivayet edilir. Yeniçerilerin Kanuni’nin üzerine baltayla saldırmasına rağmen padişah çatışmadan yara almadan çıkmış ve kendisine saldıran yeniçerilerden bazılarını kılıçtan geçirmiştir. Sultan daha sonra kapsamlı bir soruşturma yaptırmıştır. İsyana neden olan yeniçeri ağası Mustafa Ağa ve onu kışkırtan Reisülküttab Haydar Efendi’yi idam ettirerek isyanı daha da büyümeden bastırmıştır.
Lale Devri’nin Sonu: Patrona Halil İsyanı

Osmanlı devletinin altı yüzyıllık tarihi boyunca pek çok isyan meydana gelmiştir. Ancak bu isyanların içerisinde en şiddetli ve büyüğü Patrona Halil İsyanı’dır. İstanbul’da gerçekleşen ve büyük kayıplara neden olan bu yeniçeri isyanının başında Patrona Halil adında, Beyazıt Hamamı’nda tellaklık yapan biri bulunmaktaydı. Bu isyancı ve arkadaşlarının bir huzursuzluk çıkaracakları aylar öncesinde Damat İbrahim Paşa’ya bildirilmiş, ancak paşa bu ihbara önem vermemişti.
Patrona Halil İsyanı, birden ortaya çıkan bir isyan değildir. İsyanın altında 16 yıl süren uzun savaşlar ve Osmanlı’nın bozulan ekonomik durumu yatmaktadır. Halk, bozulan ekonomi nedeniyle çökmüşken saray ve çevresinde düzenlenen eğlenceler tam anlamıyla bardağı taşıran son damla niteliğindedir. Yeniçerilerin ve halkın bozulan ekonomiden dolayı çektiği sıkıntılar, yeniçerilerin Patrona Halil’e destek vermesine neden olmuştur. Bu isyan sonucunda Sultan III. Ahmet, damadı İbrahim Paşa, Mehmet Paşa ve Mustafa Paşa’yı boğdurmuştur. Böylece istekleri yerine getirilen yeniçerilerin isyanları I. Mahmut dönemine kadar sürmüş, bir imar ve restorasyon dönemi olarak görebileceğimiz “Lale Devri” son bulmuştur.
Genç Osman’ın Katli

Osmanlı tarihinde görülen yeniçeri isyanlarının nedenleri döneme ve devletin bulunduğu duruma göre değişiklik göstermiştir. Genç Osman olarak bilinen II. Osman’ın ölümü de bu isyanlar sonucunda olmuştur. Çünkü henüz 18 yaşında olan padişah, yeniçeri ocağının artık zayıfladığını ve kaldırılması gerektiğini düşünüyordu. Bu durumdan rahatsız olan yeniçeriler Genç Osman’ı Yedikule Zindanlarına götürmüşlerdir. Oldukça güçlü biri olan padişah, boynuna takılan kementten kurtulmayı başarsa da omzuna aldığı balta darbesi ile yere düşmüş ve hayatını kaybetmiştir.
Genç Osman İsyanı, tarihteki bilinen yeniçeri isyanları arasında en büyüklerinden birisidir. Bu isyan aynı zamanda tarihte ilk defa bir padişahın öldürülmesi olayıdır.
Kabakçı Mustafa İsyanı

Kabakçı Mustafa’nın önderliğini yaptığı bu isyan, III. Selim dönemi yeniliklerine karşı çıkan yeniçeri ayaklanmalarıdır. III. Selim’in ıslahatları toplumun bazı çevrelerince tepki çekmiş, bazı vergilerin arttırılması bu isyana neden olmuştur. İsyan sonucunda III. Selim tahttan indirilmiş, Nizam-ı Cedit ıslahatlarının sonu gelmiştir.
Vaka-i Hayriye: Yeniçeri Ocağının Kaldırılması
Yeniçeri Ocağını kaldırma planları yapan II. Mahmut, takvimler 25 Mayıs 1825’i gösterdiğinde Eşkinci Ocağı adı verilen yeni bir Ocak kurulduğunu ilan etti. Kurulan bu yeni Ocak, üniformaları ve eğitim sistemiyle Avrupa tarzında düzenlendi. Bu gelişme üzerine Yeniçeriler büyük bir isyan hareketi başlattılar. II. Mahmut ise bu durum karşısında Ulemayı yanına alarak halkı da Yeniçerilere karşı savaşa çağırdı.
Yeniçeri kışlaları ağır top ateşine tutuldu. Bu saldırılarda binlerce Yeniçeri öldürüldü. 20.000’in üzerinde Yeniçeri ise hapsedildi. 16 Haziran 1826’da tarihe karışan Yeniçeri Ocağı’nın yerine, Asakir-i Mansure-i Muhammediye adında yeni bir ocak kuruldu.