Hiva Şehrinin Tarihi, Kültürü ve Önemli yerleri
Orta çağ doğu mimarisinin eşsiz ve görkemli örneklerinden biri Hiva şehri. Tarihi şehir, Özbekistan’ın Harezm vilayetine bağlı Urgenç şehrinin 25 km güneyinde yer alıyor.
Rivayetlere göre Hiva şehri Nuh Peygamberin oğlu Sam döneminde kurulmuştur. Kervan yolunda olması nedeniyle ticaretçilerin sık sık uğradığı şehrin isminin ilginç bir hikayesi var. Uzun ve zorlu bir yolculuk esnasında çöllerden geçerek Hiva’ya gelen ticaret kervanlarından birisi suları tükenmek üzereyken bir su kuyusu bulurlar.Su kuyusundan doya doya su içtikten sonra “hey vah” derler. Bunu duyan yerel halk da bu kuyu için kendi aralarında “hey vah”, “Hayvah”, “Hivah” isimlerini kullanmaya başlarlar ve bunun sonucunda şehrin isminin ortaya çıktığı rivayet edilir.
Hiva ve çevresi, Haykanik (şimdi Polvoniop) ırmağıyla sulanır ve tarım yapılırdı. Bu ırmak, Amu Derya nehrinin bir kolu olarak ayrılmıştır. 1984-1993 yıllarında Özbekistan’ın Bilimler Akademisi tarafından yürütülen arkeolojik kazıların sonucu, İçan Kale (Ichan Qala) topraklarının M.Ö. V. yüzyılda ortaya çıktığını göstermektedir.
Ticaretin geliştiği ve Büyük İpek Yolu’nda yerleşen Hiva şehri XIII yüzyıla kadar şehirleşmiş ve güzelleşmiştir. Ancak XIII yüzyilde Moğol istilasi sonucunda şehir tahrip edilmiştir. Moğol istilası sonrası 1740 yılı İran hanı Nadirşah tarafından istila edilene dek şehirde doğu mimarisinde binalar yapılmış ve şehir tekrar gelişmiştir. Nadirşah’ın saldırısı sonucunda, Hiva tamamen yıkılmış ve İran’a bağımlı bir toprak haline gelmiştir. Şehri birkaç yıl göçebe Türkmenler sahiplenmiş, onlar ve yerel Özbek yöneticileri arasındaki kanlı çekişme sonucunda, şehir tahrip edilmiş ve bölge halkı fakirleşmiştir. Çok uzun sürmeyen kanlı savaşlar ve çatışmalar sona ermiş ve 19. yüzyılın başlarında, Hiva Hanlığına, 1920 yılına kadar Kongrat Hanedanlığı hükmetmiştir.

19. yüzyıla gelindiğinde genişleyen şehir iki kısıma ayrılmış: Içan-Kale Şehristan (iç şehir) ve Deşan Kale Rabbit (dış şehir). Şehrin etrafında onlarca köyler oluşmuştur.
Kendine özgü mimari yapılara sahip Içan-Kale şehristan, yüksekliği 7-8 metre, kalınlığı 5-6 metreli toplam uzunluğu ise 2200 metre olan duvarla çevrili. İçan Kale, 650 metre uzunluğunda ve 400 metre genişliğinde, toplam 26 hektar alana sahip, dört köşeli dikdörtgen şeklinde yapılan şehir kalesidir. İçan Kale’nın duvarları zamanla birkaç kez onarılmış ve restore edilmiştir.

Deşan Kalesi, 19. yüzyılın ortalarında İçan Kale çevresinde inşa edilmiştir. Deşan Kale’de, zanaatkarlar ve küçük tüccarların yaşadığı bölge olarak bilinirdi. Deşan Kale 1842’de, 200 binden fazla insanın bir ay boyunca çalışmasıyla yüksek duvarlarla çevrilmiştir.
Deşan Kale’yi çevreleyen duvar, 6 bin 250 metre uzunluğundadır. Kalenin on duvarı bulunuyor: Hazarasp (Koyun Kapısı), Pişkanik, Angariq, Şihlar, Tazebağ, Şahimardan, Daşyak, Gadoylar, Koşa Kapısı ve Gandimyon. Deşan Kale’deki konutun dışında, hanın yazlık evleri ve üç bahçe: Rofanik, Nurullabek ve Nurullaboy var. Deşan Kalesi’nin inşası ile şehir iki kısma ayrılmıştır ve şehir alanı birkaç kez genişlemiştir.
1920 yılına kadar Hiva şehrindeki İçan-Kale bölgesinde 33 mahalle (maçitkom) Deşan Kale’de 34 mahalle mevcut olup her biri kendi ismine sahipti. Mahalle isimleri orada yaşayan insanların mesleklerini yansıtırdı. Kent, 109 büyük ve küçük sokak, 79 cami ve 64 medreseden oluşuyordu.
Hiva şehri Çin’den Roma’ya giden Büyük İpek Yolu‘nun en önemli merkezlerinden birinde yer alması ile 12 Aralık 1990’da UNESCO Dünya Mirası Alanı Listesi’ne girdi. Hiva bu listeye giren Orta Asya’daki ilk şehirdir.
Hiva şehrindeki “İçan Kale” açık hava müzesi Özbekistan’ın en kadim müzelerinden biridir. Günümüzde açık hava müzesi olarak bilinen İçan Kale’de 54 tarihi mimari yapı, 360 ev mevcut ve kalede 2 bin 600 kişi ikame etmektedir.
Hiva şehrinin İçan Kale müzesinde, Harezm’in 3 bin yıllık tarihinin maddi ve manevi kültürünü yansıtan yaklaşık 40 bin nadir yapı bulunmaktadır.