Selçukluların başkenti, Harzemşahların, Timurluların ve Safevilerin gözdesi, hem “nısf-ı cihan” hem “nakş-ı cihan” yani dünyanın yarısı ve dünyanın süsü İsfahan.
Zagros Dağları eteklerinde Zayende Nehri kıyısına kurulmuş olan İsfahan ağaçlı güzel yolları, bahçeleri, köprüleri, sarayları, camileri ile dünyanın en etkileyici şehirlerinden biridir.
İslamiyet öncesi İran’da Ahamenişler ve Sasaniler zamanında önemli bir şehir olan İsfahan, İran kültürünün merkezlerinden biridir. Zerdüşt tapınakları, şehrin etrafına inşa edilmiş, Zerdüştlerin ölülerini bıraktıkları sessizlik kulelerindeki mezar kalıntıları tarihe meydan okuyarak günümüze kadar gelmiştir.
4 milyon nüfusu ile günümüzde İran’ın en büyük üçüncü şehri olan İsfahan tarihte Türk devletlerine başkentlik yapmış bir şehir.
Büyük Selçuk Devleti’nin Başkenti
11. yüzyılda Tuğrul Bey tarafından Büyük Selçuk Devleti’nin başkent yapılan şehir, Selçuklulardan sonra Safeviler döneminde özellikle mimar ve kentleşme açısından mamur bir hale gelmiştir. Şah (Büyük) Abbas devrinde 17. yüzyılda yaptırılan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan dünyanın en büyük meydanlarından biri olan Nakş-ı Cihan Meydanı (İmam Meydanı) İsfahan’ın ünlü yapılarından biridir.
İsfahan halıları ve dokumacılığı ile ünlü bir şehir meşhur İran halılarının çoğu İsfahan’da dokunur.
Nakş-ı Cihan Meydanı (İmam Meydanı)

Nakş-ı Cihan Meydanı, 1598 yılında Safevi hükümdarı Şah Abbas, ülkenin başkentini Kazvin’den İsfahan’a taşıyınca İsfahanda bir dönüşüm hareketi başlamıştır. Şah Abbas tarafından yaptırılan bu meydan ülkenin din, ticaret ve merkezi yönetim olmak üzere ülkenin en önemli üç gücünü elinde bulundurmasını simgeliyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi‘nde bulunan Nakş-ı Cihan Meydanı 1600’lü yıllardan beri neredeyse hiç değişmemiştir.
Mescid-i Şah (İmam Cami – Abbasi Camisi)
Safevi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Mescid-i Şah veya halk arasındaki adıyla İmam Cami Nakş-ı Cihan Meydanı’nın güney tarafında yer alıyor. 1629 yılında yapımı tamamlanan İmam Camisi halkın en çok ibadet ettiği camilerden biridir.
Şeyh Lütfullah Cami
Nakş-ı Cihan Meydanı’nın doğusunda yer alır. Şah 1. Abbas zamanında yapılmıştır. Nakş-ı Cihan Meydanı’nı çevreleyen dört önemli yapıdan ilk inşaa edilen Şeyh Lütfullah Camidir.
Ali Kapı Sarayı
Nakş-ı Cihan Meydanı’nın batı yakasında bulunan Ali (Büyük) Kapı Sarayı, Şah I. Abbas tarafından yaptırılmıştır. Şah bütün meydana hakim bir konumda olan Ali Kapı Sarayı’nın balkonundan gösterileri, polo maçlarını, törenleri ve at yarışlarını seyredermiş.
Büyük Çarşı (Bazar-ı Bozorg)
İran’ın en eski ve ünlü pazarlarından biri olan Büyük Çarşı, Mescid-i Jameh ile Nakş-ı Cihan Meydanı’na bağlanıyor. İran’ın en güzel halıları bu pazarda satılıyor.
Mescid-i Cuma

İran’ın en büyük camisi olan Mescid-i Cuma, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi‘nde yer alıyor. Mescid-i Cuma’nın yerindeki ibadet tarihi Sasaniler dönemine kadar dayanıyor. Bölgeye ilk cami 11. yüzyılda Selçuklular döneminde inşaa edilmiştir.
Çehel Sütun Sarayı (40 Sütün Sarayı)
Çehel Sütun Sarayı, Şah II. Abbas döneminde inşa edilmiştir. İran’ın en ünlü bahçelerinden biri olan Çehel Sütun UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır.