İstiklâl Caddesi, İstanbul’un en eski semtleri arasında yer alan Beyoğlu’nda, Tünel’den Taksim Meydanı’na kadar olan alanda yer alır. Yaklaşık 1.400 metre uzunluğunda olan caddenin ilk şekillenme evresi, Bizans döneminden sonra başlar. Caddenin başında sağda tek katlı bir yapıdan oluşan Fransız Kültür Merkezi ve konsolosluğu var. Vakt-i zamanında Veba hastanesi olarak yapılmış dolayısıyla veba ve ölümle karışık bir geçmişi var. Ahşap olarak yapılan Fransız Veba Hastanesi 1600’lü yıllardan başlayarak defalarca onarımdan geçmiş, 1898’de de ahşap bina yıkılıp yerine de şu anki betonarme bina yapılmış.
Fransız Kültür Merkezi’nin altından başlayıp, Galatasaray Lisesi’nde biten tramvay raylarının yaklaşık 1-2 metre altında 2012’nin ilk aylarında bulunan tarihi bir atık su tüneli var. Biraz daha yürüdüğünüzde Ağa Camii’yi göreceksiniz. Bu cami İstiklal Caddesi’nin ilk müslüman yapısıdır ve biraz da trajik bir tarihi vardır. Mimar Sinan’ın İstiklal Caddesi’ne değen bir eli var ve o el bu caminin içindedir.. Ağa Camii’nin hemen yanında da Rumeli Han var. Hana girmeden önce giriş kapısına dikkatlice bakın. Çünkü bu kapı barındırdığı taş işlemlerden daha ziyade adına Osmanlı dediğimiz zengin bir tarihin kimlik belgesidir.
Biraz ilerde İstiklal’in çiçek gibi pasajı karşılıyor sizi: Çiçek Pasajı. Çiçek gibi tarihi var bu pasajın. Ve geldik Galatasaray Meydanı’na. Meydana adını veren lisenin kapısı gerçekten büyüleyici. Galatasaray, Galata’nın sırtlarında kurulan Saray anlamına geliyor. Meydanda çelik borulardan oluşan güzel de bir heykel var. Bu heykel Beyoğlu’nun onlarca simgesinden biridir. Cumhuriyet’in 50. yılı için yapılmış ama bunu aşan daha derin anlamı var. Az ileride Girişin her daim serbest olduğu bir kilise Sent Antuan. Aynı zamanda İstanbul’un en büyük kilisesi. Yapımı 10 koca yıl sürmüş. Sent Antuan’ın tam karşısında ise Elhamra Han’ı var. Elhamra, İstiklal Caddesi’nin buram buram doğu kokan tek yapısı. Biraz ileride fark edilmesi güç bir kilise var. Bir Fransisken kilisesi Santa Maria. Caddenin aşağısında ancak 20-30 merdiven inerek girebiliyorsunuz. Ve geliyoruz, İstiklal’in en tombul en aykırı yapısına. Rusların, ajanların ve sanatın yurdu Narmanlı‘ya. Birkaç adım sonra Tünel Meydanına ulaşıyoruz ve bu meydanda bizi İstanbul’un ilk apartmanlarından olan Seferoğlu Apartmanı karşılıyor. İstanbul’un ilk apartmanları Galata bölgesinde yükselmeye başladı. Çünkü bu bölge İstanbul’un ticaret , finansman ve Avrupai yaşam tarzının merkeziydi.
