Perşembe, Eylül 28, 2023
Ana SayfaTarihEski Türklerin Sosyal ve İdari Yapısı

Eski Türklerin Sosyal ve İdari Yapısı

Eski Türklerde en küçük sosyal yapı “Oguş (Aile)” iken, Oguşların bir araya gelmesiyle “Uruglar”, Urugların bir araya gelmesiyle “Boylar” oluşuyordu. Bu boyların yönetici bir boy veya sülale tarafından bir araya getirilmesiyle “Devlet (il)” oluşmuştur.


Uygurların kurduğu devlette “On Uygur, Dokuz Uygur, Sekiz Oğuz, Dokuz Tatar, Tarduşlar, Tölösler” gibi birçok boy bulunuyordu.

Karahanlıların devletinde “Karluklar, Yağmalar, Çigiller, Tuhsılar” gibi boylar vardır.

Eski Türk hükümdarları “şanyü, kağan, han, hakan” gibi unvanlar kullanmışlardır.

Hükümdarların yönetme ve hükmetme yetkisini ilahi bir kaynaktan aldıkları kabul ediliyordu. Bu Türk devletçilik geleneğinde “kut” sözcüğüyle karşılanmıştır. Kut sahibi olan devletin de sahibi olurdu.

Eski Türk devletlerinde kesin bir veliahtlık yasası yoktur. Ölen hükümdarın yerine oğullarından herhangi biri, kardeşi veya bir hanedan üyesi tahta çıkabiliyordu.

Fakat Eski Türk devletlerinde her zaman belirli bir yönetici sülale olmuştur ve tahta çıkacak olan hükümdarın mutlaka o yönetici sülaleden olması gerekiyordu. Hunlarda: Luan-ti ailesi, Göktürklerde: Aşina sülalesi, Uygurlarda: Yaglakar boyu, Oğuzlarda (Oğuz Yabgu Devleti, Selçuklular, Osmanlılar): Oğuz Han bunlardan bazılarıdır.

Eski Türk devletleri askerî bir karakter taşıyordu. 

İdarî teşkilat ile askeri teşkilat iç içe geçmiş bir durumdaydı. Büyük ve küçük bölümlere ayrılmış bütün idarî birimlerin yöneticileri aynı zamanda o birimlerin komutanları idiler, barış zamanında kendi bölgelerini yönetiyorlar savaş zamanlarında, çağına göre oldukça gelişmiş silahlarıyla ve süvari birlikleriyle savaşa katılıyorlardı.


Eski Türk devletlerinde ülke ve fethedilen yerler hanedanın ortak malı olarak kabul edilmiştir.

Bu gelenek ile cihanşûmüllük geleneği devletlerin idarî yapısını da şekillendirmiştir.

Fethedilen yerlerin yönetimi, merkeze bağlı olmak şartıyla hükümdarın çocukları, kardeşleri ve diğer hanedan üyeleri arasında paylaştırılmıştır.

Hunlarda sağ ve sol bilge beylikleri, sağ ve sol lu-li beylikleri, sağ ve sol kanat büyük generalliği gibi birçok idarî yapı oluşturulmuş ve bu birimlerin başına hanedan üyeleri getirilmiştir.

Göktürklerde İlteriş Kağan tahta çıktığında kardeşi To-si-fu’yu ülkenin doğusundaki Tölösler üzerine, diğer kardeşi Kapgan’ı batıdaki Tarduşlar üzerine yönetici olarak atamıştır.

Eski Türk devletlerinde “toy” adı verilen ve hükümdarların seçildiği, devlet meseleleri ile ilgili, siyasi, askerî, ekonomik veya kültürel konuların görüşülüp karara bağlandığı meclisler bulunmaktaydı.

Eski Türk Devletlerinin İdarî Teşkilatında Yer Alan Görevliler

Hükümdarların yanında görevli, “ayguçı, tayangu” veya” öge” adlarında danışman ve yardımcılar bulunurdu.

Günümüzdeki bakanlarla aynı anlama gelen buyruk adlı idarî görevliler:

Vergi işlerinden sorumlu olana “tudun”, hükümdarın mührünü elinde bulundurma yetkisine sahip, mühürdarlık vazifesi yapan “tamgaçı”, hazine işlerinden sorumlu “agıçı”, adlî işlerden sorumlu kişilere ise “yarguçı” adı verilmiştir.

BENZER İÇERİKLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler