Kırgızistan’a gelen turistlerin ilk ziyaret ettiği ya da Bişkeklilerin hafta sonları sık sık gittiği yerlerin birisi ‘Ala-Arça’ Milli Parkı. Sıcak yaz günlerinde bir bahar havasını yaşatan park, şehirden sadece bir saatlik mesafede olması ile şehir gürültüsünden dinlenmek isteyenler için harika bir fırsat sunuyor.
Doğal güzellikleri ile göz kamaştıran Ala-Arça Milli Parkı, Tanrı Dağlarının güney cephesinde deniz seviyesinden 1600-1800 metre yükseklikte yer alıyor. Park, başkentten sadece 41 kilometrelik bir mesafede bulunuyor.
Burası, şehre yakınlığı ve ulaşımının kolaylığı, renkli doğası, serin havası ve buz gibi soğuk nehir suları ile şehir hayatından uzaklaşmak isteyen Bişkekliler için oldukça popüler bir nokta.
Ulaşım
Ala-Arça‘ya ulaşmak için birçok seçenek var. Parka başkentten kalkıp parkın yakınlarında bulunan Kaşka-Suu köyüne kadar giden toplu taşıma araçları ile ulaşabiliyor. Ancak köyden parka kadar 12 kilometre yürümeniz gerekiyor. Bunun dışında günübirlik kullanım için şehirde özel araba ya da bisiklet kiralanabilir.

Giriş ücreti ve kurallar
Devlet koruması altında olan parkın giriş ücreti 80 somdur (yaklaşık 5-6 TL). Park alanına özel arabaların girmesi için de ayrı bir ücret alınıyor. Bunun dışında piknik alanından başka yerlerde mangal yakmak, koruma altında olan bitkileri koparmak yasaktır.
Seyahat Güzergahı
Park alanında merkezi karayolunun dışında dağcıların kullandığı 50’den fazla patika yol bulunuyor. Bu yollar, Kırgızistan’ın 4-5 bin metre yükseklikteki zirvelerine ve Ak-Say buzluğuna götürüyor.
Zirveye tırmanmak istemeyenler de bu patika yolları kullanarak çok fazla yüksek olmayan tepelere çıkabilir, dağcıların arasında meşhur olan ”Ratsek Çadırı”nı ziyaret edebilirler. Kamp alanında 3-5 dolar karşılığında çadırınızı dikebilirsiniz ya da aynı ücrete bir kişilik çadır kiralayabilirsiniz. İsteyenler dağcılık dersleri de alabilir.

Ala-Arça’da neler yapılabilir?
Ala-Arça Milli Park’ının tam ortasında Sovyetler döneminde yapılmış bir karayolu geçiyor. Bu yolu takip ederek parkın sonuna kadar ulaşabilirsiniz.
Ormanlık alanın ortasınan geçen yol, dağ sularından oluşan Ala-Arça nehrini takip ediyor.
Nehrin kıyısında ise milli içecek kımız satan çiftçi çadırlarına rastlayabilirsiniz. Çiftçilerden rica ederseniz ücretsiz ya da belli bir ücret karşılığında at binmenize izin verebilirler.
Parkın en sonunda ise, nehrin daha durgun olduğu alanda büyük bir çadır bulunur. Bu çadırda genelde milli içecekler ve yemekler ikram ediliyor. İsteyenler burada Kırgız gelenekleri ve kültürü hakkında bilgi alabiliyor.

Bunun dışında Ala-Arça Milli Parkı’nda, dağdan akan küçük şelaleler ile pınarların seslerini dinleyip, dağ çiçeklerinin arasında gökyüzüne bakarak iç dünyanıza dönebilir ve hayatınız boyunca özleyeceğiniz bu tabiat harikasının tertemiz havasıyla ciğerlerinizi doldurabilirsiniz.
İyi tatiller!