Phaselis Antik Kenti
Eski çağ’ın ünlü liman kenti Phaselis; M.Ö. 42 yılında Brütüs tarafından Roma’ya bağlanmış ve Bizans döneminde piskoposluk merkezi olmuştur. Rodoslular tarafından ise M.Ö. 693 yılında bir liman şehri olarak kurulmuştur. Kentte deniz ticareti en önemli gelir kaynağıydı. Phaselis erken dönemlerde su ihtiyacını kuyu ve sarnıçlarla karşılarken Roma Çağı’nda şehrin kuzeyindeki bir kaynaktan su kemerleriyle Hadrianus Agorası’nın arkasındaki tepeye suyu getiriyorlar, buradan künkler ve kanallarla kent içine dağıtıyorlardı.
Şehrin esas kalıntıları askeri limanla güney limanı birbirine bağlayan ana caddenin iki yanında bulunur. 125 m uzunlukta 20–25 metre genişlikteki ana caddenin her iki yanında üçer basamakla çıkılan kaldırımlar yer alır. Cadde ortalarda bir meydan oluşturduktan sonra güney limanına ulaşır. Düzgün taşla döşenen bu caddenin altında kanalizasyon ve drenaj sistemi vardır.
Phaselis antik kentinin üç limanı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra orta ve güney limanı birbirine bağlayan sütunlu liman caddesi, caddenin deniz tarafında küçük bir tepeye sırtını dayamış tiyatro, Roma hamamı, agoraları, tepedeki akropol, su kemerleri ve Hadrianus’un kenti ziyareti esnasında onuruna yapılan Hadrian kapısı, antik kentin görülmeye değer kalıntıları arasındadır.
Günümüzde yerli ve yabancı ziyaretçilerin günübirlik mesire yeri olarak ilgi gören Phaselis, tarihte bitki örtüsünün zenginliği dolayısıyla “Parfüm deposu” olarak bilinir.
Phaselis’in içi ve çevresinin çam ormanlarıyla dolu olması sebebiyle yazın sıcak günlerinde bile serin olmaktadır. Bu açıdan antik kenti rahatlıkla dolaşabilir, doğanın keyfine varabilirsiniz. Phaselis’in plajı da oldukça güzeldir. Büyüleyici üç koyundan dilediğinizi tercih edip doğanın ve denizin tadına varabilirsiniz. Doğanın son derece cömert davranarak; tarih, kültür, doğa ve denizi sizlere sunan bu antik kenti mutlaka yaşamalısınız.