Çarşamba, Kasım 29, 2023
Ana SayfaTarih21 Mayıs Çerkes Sürgünü

21 Mayıs Çerkes Sürgünü


Köyde çığlık sesleri yükselirken, Farizat bir odadan ötekine koşuyordu. Telaş, korku, endişe, acı, kan, çığlık, feryat… Bunlardı artık yaşadığı coğrafyanın kaderi. Seslerin yükseldiğini duyarak daha fazla korkuya kapıldı. Önce kapıyı kilitledi sonra duvara yaslanıp yere çömeldi. Titriyordu. Kan kokusunu hiç bu kadar yakından duymadığını fark etti. 

Gözünün önünden köyünde yaşadığı yirmi yıllık hayatı geçip gitti. Köydeki düğünler, arkadaşlarıyla bahçede işleme işleyerek gülüştükleri günler, çocukluğunda oyun oynadığı elma ağacının altı, annesinin peynir yaptığı oda, misafir ağırladıkları, müziklerin uzun geceler susmadığı misafir evi. 

Bütün bu anıların aklının kuytu köşelerinden çıkıp gelmesi ve zihnini öylece terk etmesi yalnızca birkaç saniye sürdü. Askerlerin geldiği ve kapıyı zorladığını anlayan Farizat babasının duvarda asılı duran kamasıyla orada intihar etti.

Evet bu bir intiharın kısa öyküsüydü. Farizat adını verdiğim ama aslında adını bilmediğim o kız 1864 yılında sürgün ve soykırıma maruz kalmış bir milletin kızı. Rus askerleri tarafından tecavüze uğramamak için babasının kamasıyla intihar ederek ölen Çerkes kızının yaşadığı gerçek bir öykü bu. Elimizi kesen bıçağın verdiği acı kadar gerçek hem de. Tabii bu hikaye o tarihte yaşananlardan yalnızca biri.


Çerkes Sürgünü Nedir?

21 Mayıs 1864

21 Mayıs 1864Çarlık Rusya’sının 155 yıl önce Çerkesleri vatanlarından sürdüğü o tarih. Resmi olmayan rakamlara göre 1,5 milyona yakın Çerkes sürgüne tabi tutuldu, 400 bin ila 500 bine yakını ise açlık, salgın hastalık, zorlu yolculuk nedeniyle hayatını kaybetti.

1763-1864 yıllarında gerçekleşen Rus-Kafkas savaşları tarihin en kanlı savaşlarından biri olarak kayıtlara geçti. Yaklaşık 101 yıl süren savaş sonunda yüz binlerce Çerkes vatanlarından koparıldı.

Çerkes Sürgünü Haritası


Yaklaşık 1,5 milyon Çerkes, Tuapse, Soçi ve Sohum liman kentlerinde toplanarak Varna, Samsun, Trabzon ve Sinop olmak üzere Osmanlı topraklarına sürüldü. Anadolu ve Rumeli topraklarına sürülen Çerkeslerin bir kısmı daha sonra Suriye, Ürdün gibi bölgelere göç etti.

“Deniz kenarında yedi yıl boyunca atılmış insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı. Deniz yedi yıl boyunca karpuz gibi insan kafataslarını atıyordu. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem”

Çerkes Sürgününe tanıklık eden yaşlı bir Çerkes


Acının dili, dini, ırkı, rengi yoktur. Karadeniz’in karanlık sularında boğularak ölen insanların, açlıktan ölen bebeğinin zorla denize atılmasını kabullenemeyen annenin bebeğinin peşinden Karadeniz’in hırçın sularına karışmasının, tecavüze uğramamak için babasının kamasıyla intihar eden Çerkes kızın acısını beraberce duymalıyız!..

Çerkes Sürgün Hakkında Sözler

A.P. Berje: “Novorosisk limanında 17.000 Çerkes’in çektiği eziyeti ve başlarına gelen afetleri hayatım boyunca unutmayacağım. Kış aylarına rastlayan bu dönemde onca insan burada bir aydan fazla bekletildiler. İnsan kalbine kılıç gibi saplanan bir çok olaya şahitlik ettim. Ruslar Çerkesler’e hayvanlara bile yapılmayacak şeyler yaptılar. Şu gördüğüm olayları kağıda gözyaşım damlamadan nasıl yazacağım?”

St. Petersburg Gazetesi: “Savunmaları ile ölümsüzleştirdikleri sahillerden kaçış başladı. Çerkesya artık yok. Dağlardaki artıkları da askerlerimiz yakında temizleyecek ve savaş kısa zamanda sona erecek…”

Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar Gazeteleri: “Ruslar Kafkasya’nın tamamını yerle bir ettiler. Köyleri ateşe verdiler. Savaştan sonra da yerli halkları vatanlarından sürüyorlar, onlar da terk ediyorlar.”

Karl Marx: “Ey dünya ey insanlık! Hürriyetin anlamını Kafkas Dağlılarından öğrenin. Hür yaşamak isteyenlerin nelere muktedir olduğunu görün. Uluslar onlardan ders alsın!” (Külliyat)

Çerkesler 21 Mayıs Çerkes Sürgün ve Soykırımını, 12 Mayıs’ta Kefken Babalı Sahilinde, 21 Mayıs tarihinde ise Çerkeslerin ana vatanı KabardeyBalkar Cumhuriyeti başkenti Nalçik, Adigey Cumhuriyeti başkenti Maykop şehirlerinde çeşitli programlarla anıyor, atalarının ruhunu yad ediyorlar.

Srebrenitsa’da Bosna halkının, Hocalı’da Azerbaycan halkının, 21 Mayıslarda Çerkes halkının acısını derinden hissedip paylaşabilmek insan olmak noktasında birer zorunluktur. İnsanca ve birbirimizi anlayarak yaşadığımız, birbirimizin acılarına kayıtsız kalmadığımız bir dünya diliyoruz… 

BENZER İÇERİKLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler İçerikler